[ C¤ ]
von Gülen ve Yeniçağ'dan MHP'ye "şok" tuzak
Gülen Cemaati'nin, DYP'nin ve Yeniçağ yazarlarının içinde yer aldığı plana göre; işlenen cinayetler, yapılan baskınlar MHP'nin üzerine atılacaktı.
CİNAYETİ GERÇEKLEŞTİRENLER FETHULLAHÇILAR
Vatan ve Ensonhaber'de yer alan haberlere göre, halen Malatya katliamı davasının azmettiricisi olduğu iddiasıyla Adıyaman Cezaevi'nde tutuklu bulunan Varol Bülent Aral, 7 Mayıs 2009'da Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz'e ifade vermişti. Bu ifadenin tutanakları ve Aral'la ilgili diğer belgeler, 3. Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer aldı. Belgelere göre Aral, Savcı Öz'e 22 Nisan 2009'da gönderdiği bir mektupta, "Sayın savcım Malatya misyoner katliamı, Hrant Dink cinayeti, Uğur Mumcu çarpışması haklarında üstün bilgilere sahibim" dedi. Bu eylemleri gerçekleştirenleri ise "7 kıtaya yayılan Fetullahçı tarikatlanma" olarak tanımladı.
Aral, 7 Mayıs'ta Öz'e verdiği ifadesinde ise iddia olunan Ergenekon yapılanmasıyla ilgili şunları anlattı:
Emirler MGSB'den, milisler Bahçeli'nin MHP'den kovduğu kişiler
"Ergenekon emirleri şahıstan değil direkt MGSB'den (Milli Güvenlik Siyaset Belgesinden) çıkarır, uygular. Aktif grup sorumlusu Veli Küçük olup, emrinde gazete, tv, siyasetçiler ve görevden bilinçli olarak atılıp yüklü paralarla donatılan uzman çavuşlar ve bunlara bağlı milliyetçi milisler bulunur. Milisler MHP'nin yeniden yapılanması sırasında dışarıda bırakılan çıkarcı kişilerdir. Herhangi bir ahlaki sorumluluk duymadan çıkar grupları için hareket etmeye hazır lümpenlerdir. Geçen iki yıl içinde sudan sebeplerle üç bin uzman çavuş görevden atılmıştı. Bu uzman çavuşların büyük bir kısmı milis eğitimi için görevlendirilmiş olup, bunun için yüklü miktarda paralar ve silahlar sağlanmıştır.
Destek Yeniçağ yazarlarından
AKP doğu ve güneydoğulu milletvekillerinden birinin akrabası olan Ata isimli eski uzman çavuş, Malatya DYP il yönetimine bağlı gençlik kolu başkanlığındaki yönetici Çetin Yalvaç'ı destekleyip yol gösteriyor ve bunun sonucu Çetin Yalvaç, Yeniçağ gazetesi yazarı Ramiz Ongun ile bağlantıya geçip münferiden direkt olarak Mehmet Ağar ile temasa geçiriliyor. Ata askeri bilgileri verirken Ümit Özdağ, Ramiz Ongun ikilisi siyasi eğitim veriyor. Bu sözlü eğitimlerden sonra DYP il başkanlığından bu şahsı destekleme talimatı geliyor. Bu talimatın neticesinde Çetin Yalvaç, Adanalı Ömer, tetikçi Apo (Abdullah) ve bunlara bağlı on genç Anadolu Gençlik Grubu'nu kuruyor. Bu adla dernek kurmak için yer arıyorlar. Bu grubun manifestosu hiyerarşik bir şekilde üst komutanlara geliyor. Hedef evvela terör bahane edilerek bir Türk-Kürt çatışması çıkarıp, bu grupların gücünü açığa çıkarıp, bu gücü korkuya tahvil ederek Malatya'yı adeta rehin alacak bir rant coğrafyası oluşturmak. Bu sırada oluşumu yakından takip eden Varol Bülent Aral polis-asker-DYP- MHP -DTP'yi haberdar edince plan bozuluyor ve Varol Bülent Aral DYP il başkanı tarafından ciddi şekilde tehdit ediliyor, ‘Sen polisin adamı mısın?' şeklinde."
"İŞLENEN SUÇLAR MHP'NİN ÜZERİNE ATILACAK"
Aral, 2006 yılının Eylül ayında DYP Gençlik Kolları Başkanı Çetin Yalvaç'ın kendisini çağırdığını belirterek, "Önünde 3 klasör bulunuyordu. Onlarla ilgili bilgi verdi. Klasörlerde Alevi- Sünni, Kürt- Türk ve misyonerlikle ilgili çalışmalar vardı. Çetin, bana ‘DTP'ye baskın yapacağız ve bunu MHP'ye mal edeceğiz' dedi. Ayrıca misyonerlerle ilgili yapılacak çalışmalarla ilgili de bilgi verdi. Ben DYP'ye gittiğim 3 günlük sürede Emre Günaydın'ı orada görüyordum" dedi.
Zirve Yayınevi'ndeki katliam öncesindeki bu konuyu bazı kişilere anlattığını söyleyen Aral, "DTP'ye giderek il başkanı olduğunu öğrendiğim bir kadına konuyla ilgili bilgi verdim. Daha sonra MHP'ye giderek böyle bir olayın gerçekleştirileceğini ve DTP'ye baskın yapılıp kendi üzerlerine atılacağını anlattım. Ardından 2'nci Ordu Komutanlığı'na giderek adını bilmediğim bir subaya konuyu aktardım. Kendisi çok ilgili davrandı. Beni Recep Albay'a yönlendirdi. Ancak Recep Albay'ın yanına gidemedim. Emniyet Müdürlüğü'ne verdiğim bilgiler ise dikkate dahi alınmadı" diye konuştu.
BAHÇELİ VE ÜLKÜ OCAKLARI'NDAN ÜLKÜCÜLERE PROVOKASYON UYARISI
"Türkiye'de kardeş kavgasına meydan vermeyeceğiz" diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli ısrarla, ülkücüleri sokak hareketlerine karışmamaları, taşkınlık yapmamaları ve soğuk kanlı olmaları yönünde uyarıyor.
Bu arada Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı da, tüm ocaklara bir genelge göndererek, ülkücü gençlerin provokasyonlara karşı uyanık olmalarını istemişti.
Vatan-Ensonhaber-EtikHaber ( ALINTIDIR )
Gülen Cemaati'nin, DYP'nin ve Yeniçağ yazarlarının içinde yer aldığı plana göre; işlenen cinayetler, yapılan baskınlar MHP'nin üzerine atılacaktı.
CİNAYETİ GERÇEKLEŞTİRENLER FETHULLAHÇILAR
Vatan ve Ensonhaber'de yer alan haberlere göre, halen Malatya katliamı davasının azmettiricisi olduğu iddiasıyla Adıyaman Cezaevi'nde tutuklu bulunan Varol Bülent Aral, 7 Mayıs 2009'da Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz'e ifade vermişti. Bu ifadenin tutanakları ve Aral'la ilgili diğer belgeler, 3. Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer aldı. Belgelere göre Aral, Savcı Öz'e 22 Nisan 2009'da gönderdiği bir mektupta, "Sayın savcım Malatya misyoner katliamı, Hrant Dink cinayeti, Uğur Mumcu çarpışması haklarında üstün bilgilere sahibim" dedi. Bu eylemleri gerçekleştirenleri ise "7 kıtaya yayılan Fetullahçı tarikatlanma" olarak tanımladı.
Aral, 7 Mayıs'ta Öz'e verdiği ifadesinde ise iddia olunan Ergenekon yapılanmasıyla ilgili şunları anlattı:
Emirler MGSB'den, milisler Bahçeli'nin MHP'den kovduğu kişiler
"Ergenekon emirleri şahıstan değil direkt MGSB'den (Milli Güvenlik Siyaset Belgesinden) çıkarır, uygular. Aktif grup sorumlusu Veli Küçük olup, emrinde gazete, tv, siyasetçiler ve görevden bilinçli olarak atılıp yüklü paralarla donatılan uzman çavuşlar ve bunlara bağlı milliyetçi milisler bulunur. Milisler MHP'nin yeniden yapılanması sırasında dışarıda bırakılan çıkarcı kişilerdir. Herhangi bir ahlaki sorumluluk duymadan çıkar grupları için hareket etmeye hazır lümpenlerdir. Geçen iki yıl içinde sudan sebeplerle üç bin uzman çavuş görevden atılmıştı. Bu uzman çavuşların büyük bir kısmı milis eğitimi için görevlendirilmiş olup, bunun için yüklü miktarda paralar ve silahlar sağlanmıştır.
Destek Yeniçağ yazarlarından
AKP doğu ve güneydoğulu milletvekillerinden birinin akrabası olan Ata isimli eski uzman çavuş, Malatya DYP il yönetimine bağlı gençlik kolu başkanlığındaki yönetici Çetin Yalvaç'ı destekleyip yol gösteriyor ve bunun sonucu Çetin Yalvaç, Yeniçağ gazetesi yazarı Ramiz Ongun ile bağlantıya geçip münferiden direkt olarak Mehmet Ağar ile temasa geçiriliyor. Ata askeri bilgileri verirken Ümit Özdağ, Ramiz Ongun ikilisi siyasi eğitim veriyor. Bu sözlü eğitimlerden sonra DYP il başkanlığından bu şahsı destekleme talimatı geliyor. Bu talimatın neticesinde Çetin Yalvaç, Adanalı Ömer, tetikçi Apo (Abdullah) ve bunlara bağlı on genç Anadolu Gençlik Grubu'nu kuruyor. Bu adla dernek kurmak için yer arıyorlar. Bu grubun manifestosu hiyerarşik bir şekilde üst komutanlara geliyor. Hedef evvela terör bahane edilerek bir Türk-Kürt çatışması çıkarıp, bu grupların gücünü açığa çıkarıp, bu gücü korkuya tahvil ederek Malatya'yı adeta rehin alacak bir rant coğrafyası oluşturmak. Bu sırada oluşumu yakından takip eden Varol Bülent Aral polis-asker-DYP- MHP -DTP'yi haberdar edince plan bozuluyor ve Varol Bülent Aral DYP il başkanı tarafından ciddi şekilde tehdit ediliyor, ‘Sen polisin adamı mısın?' şeklinde."
"İŞLENEN SUÇLAR MHP'NİN ÜZERİNE ATILACAK"
Aral, 2006 yılının Eylül ayında DYP Gençlik Kolları Başkanı Çetin Yalvaç'ın kendisini çağırdığını belirterek, "Önünde 3 klasör bulunuyordu. Onlarla ilgili bilgi verdi. Klasörlerde Alevi- Sünni, Kürt- Türk ve misyonerlikle ilgili çalışmalar vardı. Çetin, bana ‘DTP'ye baskın yapacağız ve bunu MHP'ye mal edeceğiz' dedi. Ayrıca misyonerlerle ilgili yapılacak çalışmalarla ilgili de bilgi verdi. Ben DYP'ye gittiğim 3 günlük sürede Emre Günaydın'ı orada görüyordum" dedi.
Zirve Yayınevi'ndeki katliam öncesindeki bu konuyu bazı kişilere anlattığını söyleyen Aral, "DTP'ye giderek il başkanı olduğunu öğrendiğim bir kadına konuyla ilgili bilgi verdim. Daha sonra MHP'ye giderek böyle bir olayın gerçekleştirileceğini ve DTP'ye baskın yapılıp kendi üzerlerine atılacağını anlattım. Ardından 2'nci Ordu Komutanlığı'na giderek adını bilmediğim bir subaya konuyu aktardım. Kendisi çok ilgili davrandı. Beni Recep Albay'a yönlendirdi. Ancak Recep Albay'ın yanına gidemedim. Emniyet Müdürlüğü'ne verdiğim bilgiler ise dikkate dahi alınmadı" diye konuştu.
BAHÇELİ VE ÜLKÜ OCAKLARI'NDAN ÜLKÜCÜLERE PROVOKASYON UYARISI
"Türkiye'de kardeş kavgasına meydan vermeyeceğiz" diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli ısrarla, ülkücüleri sokak hareketlerine karışmamaları, taşkınlık yapmamaları ve soğuk kanlı olmaları yönünde uyarıyor.
Bu arada Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı da, tüm ocaklara bir genelge göndererek, ülkücü gençlerin provokasyonlara karşı uyanık olmalarını istemişti.
Vatan-Ensonhaber-EtikHaber ( ALINTIDIR )
