AYNADA KENDİNE BAKMADAN KONUSANLAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında "Bundan sonra Bahçeli'nin adını ağzıma almam" gibi çok iddialı bir konuşma yapmıştı. Sabah söylediğini akşam inkâr eden bir siyasi kişiliği olan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu sözünde durmasının imkânı yoktur.
Çünkü MHP ve Devlet Bahçeli AKP'nin korkulu rüyasıdır. Recep Tayyip Erdoğan'ın önüne anketler geldikçe ve MHP'nin her geçen gün yükselen oy grafiğini gördükçe MHP'ye AKP'li yöneticilerin saldırıları artarak devam edecektir.
Recep Tayyip Erdoğan "Bundan sonra Bahçeli'nin adını ağzıma almam" dedikten hemen sonra AKP'li tüm yöneticiler adeta MHP'ye sözlü saldırı seferberliği başlatmışlardır. Günlük yazılı açıklamalar, AKP Genel Başkan yardımcılarının basın toplantıları, katıldıkları programlarda yapmış oldukları konuşmaların tamamı MHP ve Devlet Bahçeli'ye yönelik saldırı niteliğinde olmaktadır.
Demek ki "Tayyip Erdoğan, tüm adamlarına talimat vermiş, saldırın" diye..
Siyasi iftira ve yalanlarla şekillenen bu toplantılarda konuşmalara baktığımızda konuşanların siyasi zekâ düzeyinin çok düşük olduğunu rahatlıkla anlamaktayız.
AKP üzerindeki korku dalgası bu manzaraları çoğaltmaktadır.
Aynı gün üç AKP'li yöneticinin MHP hakkında açıklamalar yapması bu dalganın hangi boyutta olduğunu göstermektedir.
Bu "saldırın" talimatını alanlar içinde en saçma açıklamayı da AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli "Dizayn ediciler, MHP'yi, solu iktidar yapmak için bir koltuk değneği olarak ortaya çıkarmışlardır" sözlerini kullanarak yapmışlardır.
Nurettin Canikli, 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce yapmış oldukları yalan propagandanın devamını sürdürme gayretindedir.
DTP'nin (BDP) adeta siyam ikizi olan AKP'nin ısrarla MHP'yi bu şekilde göstermesi siyasi zekâlarının hangi seviyede olduğunu göstermiyor mu sizce?
Hele bir de Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldıran yasaya destek veren ve bu desteği daha sonra "Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldırmaya destek vermekle kendimle iftihar ediyorum" diye savunan Deniz Baykal gerçeği varken Canikli hangi siyasi ilişkilerden bahsedebiliyor?
Bu ilişkilerden şunu da anlıyoruz, AKP siyasi menfaatleri için herkesle ilişkiye girebilir, herkesin kucağına siyasi manada oturabilir.
"MHP'yi, solu iktidar yapmak için" kullandıklarına dair abuk-sabuk açıklamalarda bulunan Nurettin Canikli, Milli Görüş geleneğinden gelen birisidir ve 1980 öncesi kendi partisi MSP' nin CHP'nin en azılı olduğu, toplumun milli ve manevi değer yargılarından en uzak olduğu dönemde onlarla koalisyon ortağı olduğunu herhalde unutmaktadır.
Hadi Milli Görüş gömleklerini çıkardıklarına dair itiraflarını kabul edelim ve Recep Tayyip Erdoğan'ın 57.Hükümet döneminde yapmış olduğu şu açıklamayı hatırlayalım:
Recep Tayyip Erdoğan, 57.Hükümetin son zamanlarının da "Türkiye, artık AB'nin kenar mahallesi olmaktan kurtarılmalı. İdam cezası tamamen kalkmalı. Bunun için hükümete destek vermeye hazırız." şeklinde görüşünü bildiriyor ve 'MHP'nin hükümetten çekilmesi durumunda DSP-ANAP koalisyonunu destekleyeceklerini' ifade ederek, hem idam konusundaki tutumunu, hem MHP'ye olan alerjisini göstermemiş miydi Nurettin Canikli?
(Bakınız: [Sie müssen registriert oder eingeloggt sein, um diesen Link sehen zu können] )
AKP dediğim gibi siyasi menfaatleri için herkesle yan yana gelebilir, herkese hoşgörü ile bakabilir ama her zaman Türk milletinin menfaatleri yanında kararlı duruş sergileyen MHP karşısında hep düşmanca bir tutum içerisindedir.
Geçmişte CHP ile koalisyon yapan kendileridir, "MHP hükümetten ayrılsın DSP'yi destekleriz" diyenler kendileridir, PKK'nın kapatılan siyasi taşeronu DTP ile koalisyon yapabileceklerini duyuran kendileridir, siyasi yasaklarını CHP ile anlaşıp kaldırtan kendileridir ama çıkıp Nurettin Canikli gibi saçmalayanlar da kendileridir.
Hiçbir Türk milliyetçisi AKP'nin bu oyununa düşmemelidir. MHP kiminle hareket ederse etsin tek ölçüsü Türk milletinin menfaatleri olmuştur, bundan sonra da o şekilde olacaktır.
AKP yalana dayalı propagandalarla halkı yanlış bilgilendirerek yine kendi kapanan yollarını açmaya çalışmaktadır.
Ama acınacak bir halde MHP'ye saldıran AKP'ye en büyük tokatı Türk milleti vuracaktır.
Yıldıray Çiçek / Ortadoğu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında "Bundan sonra Bahçeli'nin adını ağzıma almam" gibi çok iddialı bir konuşma yapmıştı. Sabah söylediğini akşam inkâr eden bir siyasi kişiliği olan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu sözünde durmasının imkânı yoktur.
Çünkü MHP ve Devlet Bahçeli AKP'nin korkulu rüyasıdır. Recep Tayyip Erdoğan'ın önüne anketler geldikçe ve MHP'nin her geçen gün yükselen oy grafiğini gördükçe MHP'ye AKP'li yöneticilerin saldırıları artarak devam edecektir.
Recep Tayyip Erdoğan "Bundan sonra Bahçeli'nin adını ağzıma almam" dedikten hemen sonra AKP'li tüm yöneticiler adeta MHP'ye sözlü saldırı seferberliği başlatmışlardır. Günlük yazılı açıklamalar, AKP Genel Başkan yardımcılarının basın toplantıları, katıldıkları programlarda yapmış oldukları konuşmaların tamamı MHP ve Devlet Bahçeli'ye yönelik saldırı niteliğinde olmaktadır.
Demek ki "Tayyip Erdoğan, tüm adamlarına talimat vermiş, saldırın" diye..
Siyasi iftira ve yalanlarla şekillenen bu toplantılarda konuşmalara baktığımızda konuşanların siyasi zekâ düzeyinin çok düşük olduğunu rahatlıkla anlamaktayız.
AKP üzerindeki korku dalgası bu manzaraları çoğaltmaktadır.
Aynı gün üç AKP'li yöneticinin MHP hakkında açıklamalar yapması bu dalganın hangi boyutta olduğunu göstermektedir.
Bu "saldırın" talimatını alanlar içinde en saçma açıklamayı da AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli "Dizayn ediciler, MHP'yi, solu iktidar yapmak için bir koltuk değneği olarak ortaya çıkarmışlardır" sözlerini kullanarak yapmışlardır.
Nurettin Canikli, 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce yapmış oldukları yalan propagandanın devamını sürdürme gayretindedir.
DTP'nin (BDP) adeta siyam ikizi olan AKP'nin ısrarla MHP'yi bu şekilde göstermesi siyasi zekâlarının hangi seviyede olduğunu göstermiyor mu sizce?
Hele bir de Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldıran yasaya destek veren ve bu desteği daha sonra "Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldırmaya destek vermekle kendimle iftihar ediyorum" diye savunan Deniz Baykal gerçeği varken Canikli hangi siyasi ilişkilerden bahsedebiliyor?
Bu ilişkilerden şunu da anlıyoruz, AKP siyasi menfaatleri için herkesle ilişkiye girebilir, herkesin kucağına siyasi manada oturabilir.
"MHP'yi, solu iktidar yapmak için" kullandıklarına dair abuk-sabuk açıklamalarda bulunan Nurettin Canikli, Milli Görüş geleneğinden gelen birisidir ve 1980 öncesi kendi partisi MSP' nin CHP'nin en azılı olduğu, toplumun milli ve manevi değer yargılarından en uzak olduğu dönemde onlarla koalisyon ortağı olduğunu herhalde unutmaktadır.
Hadi Milli Görüş gömleklerini çıkardıklarına dair itiraflarını kabul edelim ve Recep Tayyip Erdoğan'ın 57.Hükümet döneminde yapmış olduğu şu açıklamayı hatırlayalım:
Recep Tayyip Erdoğan, 57.Hükümetin son zamanlarının da "Türkiye, artık AB'nin kenar mahallesi olmaktan kurtarılmalı. İdam cezası tamamen kalkmalı. Bunun için hükümete destek vermeye hazırız." şeklinde görüşünü bildiriyor ve 'MHP'nin hükümetten çekilmesi durumunda DSP-ANAP koalisyonunu destekleyeceklerini' ifade ederek, hem idam konusundaki tutumunu, hem MHP'ye olan alerjisini göstermemiş miydi Nurettin Canikli?
(Bakınız: [Sie müssen registriert oder eingeloggt sein, um diesen Link sehen zu können] )
AKP dediğim gibi siyasi menfaatleri için herkesle yan yana gelebilir, herkese hoşgörü ile bakabilir ama her zaman Türk milletinin menfaatleri yanında kararlı duruş sergileyen MHP karşısında hep düşmanca bir tutum içerisindedir.
Geçmişte CHP ile koalisyon yapan kendileridir, "MHP hükümetten ayrılsın DSP'yi destekleriz" diyenler kendileridir, PKK'nın kapatılan siyasi taşeronu DTP ile koalisyon yapabileceklerini duyuran kendileridir, siyasi yasaklarını CHP ile anlaşıp kaldırtan kendileridir ama çıkıp Nurettin Canikli gibi saçmalayanlar da kendileridir.
Hiçbir Türk milliyetçisi AKP'nin bu oyununa düşmemelidir. MHP kiminle hareket ederse etsin tek ölçüsü Türk milletinin menfaatleri olmuştur, bundan sonra da o şekilde olacaktır.
AKP yalana dayalı propagandalarla halkı yanlış bilgilendirerek yine kendi kapanan yollarını açmaya çalışmaktadır.
Ama acınacak bir halde MHP'ye saldıran AKP'ye en büyük tokatı Türk milleti vuracaktır.
Yıldıray Çiçek / Ortadoğu